28 Şubat 1997 tarihi, alınan Milli Güvenlik Kurulu kararları ile siyasi tarihimize kara bir leke olarak geçti. Din ve vicdan özgürlüğü başta olmak üzere eğitim, çalışma hayatı, siyaset gibi bir çok alanda insan hakları ihlali yaşandı
Muhafazakâr insanları sindirmek, mevcut iktidarı yönetimden uzaklaştırmak, toplumu kutuplaştırmak, uzlaşı kültüründen çatışma kültürüne sürüklemek amacıyla yüzbinlerce insan, ulusal ve uluslararası hukuk hiçe sayılarak bir kıyıma uğradı. Birçok insan sözde irtica safsatasıyla işten atıldı, sürgün edildi, fişlendi, özgürlükleri elinden alındı.
Hamdolsun ki ‘’Etkisi bin yıl sürecek’’ dedikleri bu süreci milletimizin duası, birliği, dirliği, feraseti ve basireti bitirdi.
Artık uyuyan bir gençlik yok, uyutulmaya müsait bir gençlik de yok. Kendisine vaad edilenle yetinen bir gençlikte yok.